10 Mayıs 2009 Pazar

ANAMA MEKTUP

KAYNAKTAN DERYAYA
LEBİDERYA

ANAMA MEKTUP

ARZU HÜRMET EDİYOR, ELLERİNDEN ÖPÜYORUM...

Ana; bugün 10 Mayıs 2009 Pazar...
ANALAR GÜNÜYMÜŞ BUGÜN...
ANA BEN BU SÖZLERE DE GÜNLERE DE ŞAŞKIN ŞAŞKIN GÜLÜYORUM...
ANAYA BİR GÜN MÜ AYRILIRMIŞ?

"CENNET’İN AYAKLARI ALTINDA OLDUĞU." MÜJDELENEN ANALAR İÇİN "İKİ CİHANIMIZI VERSEK BİLE, BEDENİMİZİ AYAKLARININ ALTINA SERSEK BİLE." YİNE DE AZ DEĞİL Mİ?
Senden ayrılalı 20 yıl 11 ay 26 gün oldu...
Benimle ağlayıp, ben güldüğümde gülmüştün...
Ana; benden ayrıldığında yanında değildim.
Benim hasretimi çekerken ebedi hayata yolcu oldun...
Ana sen hiç bir zaman ölmedin...
Yüreğim seninleydi...
ANAM;
Sen beni ömrünce yüreğinde taşıdın da; ben seni bir kere omuzuma alamadım...

Hasta olup; yataklara düştüğümde; "salamı." vermişler...
Sen;
"Ben anayım o ölmedi, çıkarın onu sardığınız kefenden, çıkarın, ya onu kefenden çıkarın, ya beni de yanına kefelemeden gömün." diye feryat etmişsin...

Kefenden çıkardıklarında; kollarımı açıp sana bakmışım, seni gördüğümde hasta, hasta yine gülmüşüm...
Ana; benim çilelerim senin çektiğinin yanında "Karanfil bahçesinde dolaşmak, bülbül seslerinde dinlemektir."
Çektiğim çileleri omuzladın...
Ben sızlamadım anam. benim yerime sen sızladın...

Ana; sen beni ömrünce omuzladın,
Ama ben seni bir kere omuzuma alamadım...

Küçücük bebecikken; acıktığımı anlamış, helal sütünle emzirmiştin...
Ekin tarlalarında, dağlarda, davar otlarıken, çobanlık yaparken, yanında gezdirmiştin.
Bana "Senin baban çoban, yanımıza gelme." derlerdi köydeki yaşıtlarımın çoğu...
Sana "Ana biz niye fakiriz, fakirlik çok mu kötü, yalandan da mı kötü ana?" diye sormuştum...
"OLUR MU ÖYLE ŞEY CAN EVİM, CİĞER PAREM BİZİM KAZANCIMIZ ALIN TERİMİZ, ÇALIŞIYORUZ.. BİZ; SİZE HELAL YEDİRMEK, HELALİNDEN GİYDİRMEK İÇİN UĞRAŞIYORUZ, BU PARAMIZIN HER KURUŞUNDA ALIN TERİMİZ VAR." DİYE BENİ TESELLİ ETMİŞTİN...
HANİ KÖYDEN ÇIKMIŞ ÖĞLEN SONU; TARLAYA GİDİYORDUK... sIRA ARMUTLARDAN GEÇERKEN DAYANAMAMIŞ BİR ARMUT KOPARMIŞTIM...
"SEN BANA VURMUŞTUN..." BEN AĞLAYINCA; SENDE YANIMA OTURUP AĞLAMIŞTIN....
BANA; "YAVRUM BU ARMUT AĞACI BİZE AİT DEĞİL, BUNUN SAHİBİ VAR, ONUN İÇİN BAŞKASINA AİT BİR ŞEY SAHİBİNDEN HABERSİZ ALINIR İSE; HELALLİK İSTEMEMİZ GEREKİR... YA SEN, YA BEN BU HELALLİĞİ ALAMADAN ÖLÜRSEK, YA BİZ BU ARMUTLARIN SAHİBİNDEN HELALLİK ALMAYA GİTTİĞİMİZDE BUNLARIN SAHİBİ ÖLMÜŞ OLURSA; O ZAMAN NASIL HELALLİK ALABİLİRİZ, ÜZÜLME YAVRUM ÜZÜLME HADİ, SANA VURUR MUYUM BEN YAVRUM? SEN BENİM YARIMSIN, SEN BENİM YARİMSİN... SANA NASIL VURURUM YAVRUM...? BAŞKASINA AİT BİR MALI ALINCA DAYANAMADIM... HADİ YAVRUM GİDELİM HADİ BENİ; ANANI SEVİYORSAN GÜL, NE OLUR GÜL YAVRUM." DİYE BENİ BAĞRINA SARMIŞ, SAÇLARIMI ÖPMÜŞTÜN...
GÖZLERİMDEN DAMLALAR SEVİNCE, YÜZÜMÜN HÜZNÜ GÜLÜMSEMEYE DÖNMÜŞTÜ...
Ana okulları okuttun...
Okuma yazmayı hiç bilmedin ama anacığım; ne öğrendiysem senden öğrendim...
Haram ne demek, helal ne demek, Hak- hakikat, hakkaniyet nedir? Bunları ben senden öğrendim...
ANAM;
İnsanlığı, insanca davranmayı senden öğrendim...
"Bismillah." demeyi sen öğrettin.
Vatanı sevmeyi sen öğrettin...
Muhammedi övmeyi sen öğretin...
İnsana değer vermeyi senden öğrendim...
Okuduğum okullarda "İnsanlık." diye bir ders görmedim.
"İnsanlarla diyaloglar." dersi yoktu...
"Hak ve hakkaniyet." dersini okullarda okumadım...
"Saygı ve samimiyet.", "Sevgi ve güven." derslerini görmedim ben okullarda bu dersleri okumadım... Bunları ben senden öğrendim...

ANA;
BEN SENİN HAKKINI NASIL ÖDERİM?

ANAM;
Ecdadı, evladı, anayı, atayı, tarihteki şerefimi senden öğrendim...
Ermenilerin yaptığı zulmün neler olduğunu, dedemin başının gövdesinden ayrılarak nasıl şehit edildiğini, ninemin dayısının nasıl paramparça edildiğini sen anlattın...

Kozluk çayında Ermenilerin yaptığı zalimlikleri senden öğrendim....
İstiklâlin ve istibâlin ne olduğunu senden öğrendim...

20 YIL 11 AY 26 GÜN EVVEL SEN EBEDİYETE GİTTİN...

SENİN SON YOLCULUĞUNUN ARDINDAN; 4 AY 20 GÜN SONRA TORUNUN EVİMİZE SOLMAYAN GÜL, MİRAÇ’TAN GELEN NUR OLDU... EVİMİZE SÖNMEYEN GÜNEŞ DOĞDU...

BİR HAFTA ADINI DİYEMEDİK...
BİR HAFTA SONRA; ŞAFAK ZAMANI RÜYAMA GELİP; "TORUNUMU BANA NİYE DEMEDİN." DEMİŞTİN... "ANA SENİ BEKLİYORUM, HER GECE RÜYALARIMDA SANA GELİYORUM, SENDEN ADI NE OLSUN DİYECEKTİM.. ANA ADI NE OLSUN...?" DİYE SORDUM...

TORUNLARININ ADLARINI HEP SEN BELİRLEMİŞTİN...
EBEDİ HAYATA GİTTİKTEN SONRA TOIRUNLARININ ADLARINI YİNE SEN SÖYLEDİN ANAM...

ANAM;
MEKÂNIN NUR SENİN..
MAKAMIN ONUR SENİN
NEHRİCENNET KAYNAĞINDA KEVSER-İ HAVZ BAŞINDASIN...
ANAM;
HER GECE BENİM KARŞIMDASIN...
ANAM;
GÖZLERİMİN YAŞINDASIN
ANA;
OMUZUMDA, BAŞIMDASIN...
SEN YILDIZSIN, SÖNMÜYORSUN
SEN GÜNEŞSİN ÖLMÜYORSUN
SEN BİR GÜLSÜN SOLMUYORSUN
ANA;
BENİMLE BENİMLE YAŞIYORSUN
YÜREĞİMDE COŞUYORSUN
SEVDA OLUP ÇAĞLIYORSUN
ANAM;
BEN HASTA OLDUĞUMDA
YİNE Mİ AĞLIYORSUN?
ANAM;
EFSANE KUTLU SEVDASIN
ÖLMEYECEKSİN, ÖLMÜYORSUN...
EBEDİYETE GİDENLERE FATİHALAR GÖNDERİYORUM
BEN ANAMI HER GÜNÜMDE HAYALİMDE
HER GECEMDE RÜYALARIMDA GÖRÜYORUM
ANA SEVDASINI;
SEVGİ DESENLERİYLE;
BAĞRIMA, GÖNLÜME, RUHUMA ÖRÜYORUM
ANAM;
ŞAFAKLARIMIN SÜSÜ SENSİN
KARANLIĞIN NUR ÖRTÜSÜ SENSİN
SEVGİ OLUP;
RÜYALARIMA ESEN SENSİN
SENİN YOKLUĞUNDA ERİYORUM
ANAM;
SENİN MÜBAREK HUZURUNDA
BÜTÜN ANALARIMIZIN ELLERİNİ HUŞU İLE ÖPÜYORUM...