21 Haziran 2009 Pazar

FATİHALAR DUALAR CANIM ANAMA EHLİ İMANA

KAYNAKTAN DERYAYA
LEBİDERYA


FATİHALAR DUALAR CANIM ANAMA EHLİ İMANA
Ana;
Sen gideli yirmi bir sene oldu...

Yirmi bir sene önce BEŞ HAZİRAN 1988 Tarihinde; gece sabaha varmamıştı...
Abimin kollarında uçmağa varmıştın...
Yanında yoktum...

Ana;
Ne günler gördün, ne dertleri bağrına ördün de bize hissettirmedin. "Evlatlarım gülsün." dedin. Gözündeki damlaları yüreğine indirdin. Yüreğinde hasretleri dindirdin. Gül yüzünle bizi dinlendirdin.

Kara günleri, kanlı dünleri geldi geçti
Eylül’ün kanlı zalimleri
Papaza diz çöken cahil alimleri(!)
İnsan kanı ile dolu kadehlerle eğlenenleri
Yetim hakkı yiyip semirenleri.... gördün...

Çileyle dolu ömrün sonu Beş haziran günü bulmuştu seni...

Beş haziran günü Seçuk’la, Halil kola kola Cennet bahçelerine doğru yola koyulmuşlardı...
Zulmün kanlı urganları; bir yaz gecesinin nurlu şafağını kalanlar için zindana, gidenler için nura döndürüyordu...
Kanlı urganların, şanlı cellatlarının kalan ömrü, iki cihanı zifte dönüyor, o zalimler bunu göremiyordu...

O yaz gecesinin şafağına adım aatılırken, sen abime veda ediyorsun. Yine beni soruyorsun.
Giderken beni sayıklıyorsun...

Ana;
Yanında değildim... Yüreğindeydim, ama yanında değildim...
Kâh hasret gecesinde, kâh zifir bilmecesinde, kâh çile hecesinde kaldım...
Dertlerimin gölgesine saklandım...
Anam; senin dualarınla aklandım...
Omuzumda yollara çıkamadım, o yana bakamadım, hasretin kavuruyordu yüreğimi, acı haber geldi bir rüya ile, seninle uçmağa varamadım...
Dualar, dualar döküldü ruhuna dudaklarımdan, yüreğime damlalar söküldü gözlerimden....
Dağlandı sinem....
Buğu buğu semalar, sıra sıra dumanlar, bulutlar üstüne indi... Gökyüzünün maviliği kayboldu.
Anam, can evim bir anda ebediyete göçtü
Ciğerime elem, keder, hicran çöktü...
Damlara yüreğimde göl
Nemleri sinemdeki gül
Hasretin;
Dilimde bülbül oldu
Anam;
Sen gittin gideli
Zamanda mekân soldu
Senin yerin nur oldu
Melekler makamına doldu
...Bende zaman soldu
Bende mekân kayboldu
Dünya üç beş günlük, gelip geçmişti
Can evim, ecel içmişti..
Selçuk’la Halil aynı vakitte Nur Makam’ın karaanfili olmuşlardı...
Onların sevdası yüreklerimizi doldurmuştu...
Ana;
Hasretiniz zaman soldurmuştu...
Kabrinin başına 23 gün sonra geldim... Toprağı eşeledim... Ağladım, ağladım, ağladım... Gözyaşlarıma sığındım...
Fatiha... Fatiha... Fatiha...
Hepimize her an lâzım olan... Fatiha ve ardımdan okunan dua...
Dillerimiz dualarla açıldı
Sedalarım üzerine saçıldı...
Mezarının baş tarafı açıldı
Melekler yer yüzüne süzüldü
Kabrine vardılar
Sırat üstü hep beraber geçildi
Mızrak boyu alçalan güneşe
Livail Hamd sancağının dibinde
Sonsuz huzur veren gölge biçildi
Makamında Kevser bade içildi
Nehri cennet zümrüt dalı olmuştun
Yakut yaprağının lâlı olmuştun
Gönül sofrasının balı olmuştun...
Ana;
Benim yüreğimin gülüsün sen
Gönül bağımın sümbülü
Bağrımın bülbülü sensin
Sen nuruaynım
Sen feraynım
Sensin nuru makamım...
Güzel anam
Pürnurdur senin makamın...
DULAR SANA
DUALAR ÖNDEN GİDEN HALİLİME SALÇUĞUMA
DUALAR
ARDINDAN GELEN ABİMLE BABAMA
DUALAR EHLİ İMANA....
HAMDÜ SENA ALLAHA
DUALAR EHLİ İMANA...
FATİHA FATİHA FATİHA...