KAYNAKTAN DERYAYA
LEBİDERYA
ERMENİ MEZALİMİ - 8
DELİ AHMET-5
OCAK’LI GÜZEL ŞEHİT OLUYOR, CESUR YUSUF AYAKLARININ BİRİNİ KAYBEDİYOR...
Deli Ahmet ve Koşik Mehmet yanlarına aldıkları on gençle birlikte Pağniği Kundi’den (Bugünkü Budak Köyü) yola çıkarlar.
Yolda; gençlerle yan yana yürüyen Deli; "Gençler dağın kuralları ağır olur, konulan kurallardan birinin unutulması demek o bölgedeki bütün Türklerin hayatının son bulması demektir. Bundan dolayı şimdi size Koşik Mehmet kuralları anlatacak, fakat kuralları bile nöbetleşe dinleyeceksiniz. Biriniz önden yürüyecek, ikişer kişi yanlardan gelecek tehlike ve tuzaklara karşı tedbir alacaksınız. Kendinizi en yoğun ateş hattından geçen müfreze gibi düşünün, birliğinizin sağ salim karargâhına ulaşmasından sizler sorumlusunuz. Bu yapacağınız görev sonunda armağan yok. Bu hususta elde edeceğiniz başarının mükâfatını Yüce Allah Mahşer’de verecektir. Kuldan asla mükâfat beklemeyiniz. Mavilik Deresi, Meydan Köprüsü şu an için en tehlikeli bölge; bunun yanında Sakal Tutan boş bırakıldı. Kaya arasında durum nedir hiç birimiz bilmiyoruz." diyerek; Kurt uluması sesi çıkarır. nal şakırtılısı sesi ile Koşik Mehmet yanında bitiverir.
-Buyrun Deli Kumandanım;
-Koşik; arkaşlarına bütün kuralları anlatacaksın. Hareket halinde iken anlatırsın. Şu an nöbette olanlar olacak. Onun için iki kere anlatacaksın. Tedbirlerinizi, yapacaklarınızı, işaretlerinizi, bölgelerinizde sizin sorumluluğunda olacağınız kişiye karşı yapmanız gerekenlerin hepsini teker teker anlatacaksın.
-Tamam Deli Kumandanım.
-Ben sizden ayrılıyorum. Karagâhta görürşürüz.
-Yolun açık olsun Kumandanım.
-Zafer inaçdadır, imandadır. İmanı tam olanlar zafere ulaşacaktır.
Sessizce; hep bir ağızdan;
GAZAMIZ MÜBARE OLSUN.. derler.
10 Kişi Koşik Mehmetle kalır. Deli ayrılır.
Ekuf’un Tepe’ye gelen Deli; Mavilik Deresine bakar ve;
MAVİLİK BİR GÜN SENİN YAMAÇLARINA TÜRK YAZACAĞIM... DİYEREK YUMRUKLARINI HAVAYA KALDIRIR...
Koşik Mehmet düğerliye ulaşmıştır. Yer altına yaptıkları yere yaklaşmışlar, fakat bir gariplik sezer. hemen dağın yamacına çekilin diye işaret eder.
Hiç kimseyi göremez. Aman Allah’ım yoksa... Diye düşünürken; Kiraz ağaçlarının üstünden boynuna kement atılır. Ağaçtaki aşağı iner. Teptelidir kemet atan. Sus işareti yaparlar birbirlerine. Koşik anlar ki; baskın olmuş. Fakat kaybımız yok, üstüne üstlük hepsini de avladık. Hepsi elimizde; Bu gece düğünümüz var. der Tepteli Ömercik’in abisi.
- Ne düğünü imiş Deli ile görüşmeden kıpırdamak yok.
-Deli nerdeyse gelir.
Böyle konuşurlarken; üzerlerine kayalıkların yuvarlandıklarını fark ederler.
Baskın henüz bitmemiştir. Deli Kılıç Para kıran’a döndüğünde vakit akşam olmaktadır. Fakat kaçak kavga devam etmektedir. Ermeninin elinde silah var. Mermi var. Türk’ün elinde tüfek yok. ...
Deli; kayaları yan yana koyar. Ve acı ama uzun uzun kurt uluması sesini çıkarır.
BEN BURADAYIM, DİKKATLİ OLUN... DEMEKTİR...
Kayaların birinin önündeki küçük taş parçasını uzun bir mertekle yerinden iteler. Bütün kayalar ard arda büyük gürültü ile yuvarlanmaya başlar. Düğerli düzüne doğru inen kayalardan dikkatli olanlar kurtulacaklar. Dikaktli olmayan kayaların altında kalacaktır.
Öyle de olur.
Silahla baskın yapan Ermeni zayiat vererek çekilmek zorunda kalır.
Deli birliği toplar.
-Herkes tamam mı?
-Nöbetçiler hariç burdayız..
-Nöbetçi yok ortada, o zaman kaybımız var. Kaç nöbetçiniz vardı.
-13...
MEKANLARI NUR OLSUN...
.....
13 Kayıp mı var kumandanım.
Evet... 13 Kayıp var...
Derhal toplanın.
Dört kişi burada kalsın.
Hepimiz inlerini basacağız. Havzannnacı yolundan gidilecek. Kızıl Pınar’dan saracak. Hilal gibi araya alacağız. İlk saldıranlar geri kaçacaklar. Onları içeriye çekin. İçeriye komyanına çekene kadar kaçın.
Komyanına gelince; meşe ağaçlarının arasında hepsini teslim alın.
Fakat; bütün kuvvetinizle çıkmayın, ikinci kuvvetlerini üstümüze salabilirler. Ona karşı dikkatli olun. Cesur; bölgeyi çok iyi bilir. Ömer Ağa’ya haber salın; Maviliği üstten kuşatsın. Güzel Ağamız yerinden hiç kıpırdamasın hep tetikte bekliyecek.
Haber ağını da hareket halinde iken yapacağız. Toplam kaç kişiyiz?
-13 Kayıp 4 Kalacak Nöbetçi dışında doksan kişiyiyiz.
Hemen altıya bölünün;
Her bölük 15 kişi olsun. Haydi yola çıkıyoruz.
Bu esnada kurt ulumaları bir bir birine karışır.
Çok ilginç gelişmeler olmaktadır. Önde bir çitf kurt; ardında 13 yiğit gelmektedirler.
Deli onlara döner.
Kurtları bize verin 17 Kişi burada kalın. Biz yola çıkıyoruz.
-
Bir çift kurt ile 15 eş kişik 6 bölük, altı koldan yola çıkar. Deli kurtlarla Koşik Mehmedi yanına alır.
KURTLAR ÇOK HIZLI TEHLİKE SEZEN HAYVANLARDIR.
Ekuf’un Tepesi, Kızıl Pınar, Havzannacı, Kızlık Pınarı mevkilerinden dikkatlice Mavilik Deresine akmaktadır. Deli Ahmet çetesi.
Bu baskında TESLİM OLUN diye seslenme uyarma yapılmayan ani baskın yapılacak ve mavilikte yuvalanan hainler teslim alınacaktır.
Deli Koşik Mehmede
-HAİNLERİN ELEBAŞI MİREŞOĞLU EVİNDE OTURUYOR, BİZ BURADA ONUN KULLANDIĞI HAİNLERLE UĞRAŞIYORUZ NE GARİP DEĞİL Mİ? DER
KOŞİK MEHMET ...
-BENİ İKİ GÜN UNUTUN... ONU ALIP SANA GETİREYİM.
-ŞİMDİ BİZE BİR BÖLGE VERİLDİ.. BU BÖLGENİN BÜTÜN GÜVENLİĞİ BİZDEN SORULUYOR. BUNUN İÇİN CEPHEYİ GENİŞLETMİYELİM AMA ASIL HAİN MİREŞOĞLU... BUNU HİÇ AKLINDAN ÇIKARMA... DER.
KOŞİK;
-DELİ KUMANDANIM; ANTEP MARAŞ URFA AYAKLANMIŞ; BİZ DE ARAPGİR’DE AYAĞA KALKALIM... BİR GÜNDE SİLERİZ BU ÇAKALLARI.. NE ET VERENİ NE KEMİK VERENİ KALMAZ...
-O GÜN GELİYOR...
SABAH EZANINA VAKİT VURMAKTA İKEN; ÜST TARAFTAN EZAN SESLERİ DUYULMAKTADIR.
Öyle bir makam ki; bu ses başka ses. Bu ses zafer geliyor diyen ses...
DELİ; KIBLEYE DÖNER..
"ALLAH’IM TÜRK’E ZAFER İHSAN ET.. TÜRKÜ MUZAFFER EYLE SANA HİZMET EYLESİN." DİYE DUA EDER.
KOŞİK
-AMİN... DERKEN... KURTLAR BAŞLARINI GÖKYÜZÜNE ÇEVİREREK UZUN UZUN ULURLAR...
(SONRADAN BİR ARAYA GELİDKLERİNDE BU EZAN SESİNİN HER YERDEN, HER YANDAN GELDİĞİNİ ANLARLAR..)
MAVİLİK ÇEMBERE ALINIR. öMER AĞAYA BAĞLI OLAN KOL; MAVİLİK DERESİNE İLK İNEN BİRLİKTİR.
ÖMER AĞANIN ARDINDAN TEPTELİLER, CÜCÜGENLİ VEYSEL DAYI’YA BAĞLI KUVVTELER DEREYE İNER.
Deli; Derenin üst kısmındadır...
Enizek tarafından Sergeliler inmiş sanki hepsi o gün için sözleşmiş gibi Türk çeteleri Mavilik Deresine hakimiyet kuracak kararlılıkla dereye sızarlar.
Ermeni ani yakalanır. fakat Ermeninin yuvalandığı yerin hemen yakınında Ermeni köyü vardır. Ermeniler teslim olur.
Bu işte bir gariplik vardır.
Bütün sayıları 30 dan fazla değildir.
Ermenice bilen Cesur Yusuf onlarla konuşur. Mireşoğlu akşam Şepik’e gelmiş. Onu korumak için Ermeni çetesi köye gitmiş.
Koşik
-Kumandanım Köyü basalım.
-Türk’e yakışmayan hiç bir harekete izin vermem. Çocuk ve kadınların olduğu yere Türk baskın yapmaz.
BU SÖZÜN ÜZERİNE KİMSEDEN İTİRAZ GELMEZ...
30 ERMENİYİ GÜZEL AĞAYA TESLİM EDEN DELİ;
-GÜZEL AĞAM BUNLARI AL, ARAPGİR’DE KOLLUĞA TESLİM ET...
-TAMAM DELİ KUMANDANIM...
-GÜZEL AĞA TEDBİRİ ELDEN BIRAKMAYIN... TUZAKLARLA DOLU YOLA GİDECEKSİNİZ.. GİDERKEN, GELİRKEN ÇOK DİKKATLİ OLUN...
-TAMAM DELİ KUMANDANIM... BİZ CANI VATANA KURBAN ETTİK KUMANDANIM... HAKKINIZI HELAL EDİN...
CESUR YUSUF...
-BEN DE GİDEYİM KUMANDANIM...
-TAMAM SENDE GİT...
"KİMSENİN KİMSEYE BORCU YOKTUR... KİMSENİN KİMSEDEN ALACAPI YOKTUR...
HEPİMİZİN VATANA BOIRCU VARDIR... HEPİMİZİN HAKKI HER BİRİMİZE HELALDİR..."
DİYEN DELİ VE ÇETESİ CESUR İLE GÜZEL AĞAYI YOLCU EDER...
CESUR VE GÜZEL AĞA YANLARINA ALDIKLARI ERMENİLERİ ARAPGİR’DE KOLLUĞA TESLİM ETMEYE YOLA ÇIKARLAR.
DELİ;
ÖMER AĞA’YA KURTLARI TESLİM EDER. ÖMER AĞA SEN İKİYE BÖLÜNDÜK AARTIK GÜZEL AĞAM GELENE KADAR BU BÖLGEYİ DE SANA TESLİM EDİYORUZ...
-TAMAM DELİ’M TAMAM.. CAN FEDA OLSUN BU VATANA... VATAN OLMAYINCA CANI NEYLEYELİM BİZ...
-HERKES ESKİ YERLERİNE ÇEKİLİYOR. DİKKATİ ELDEN BIRAKMAYIN...
TALİMATI İLE YOLA ÇIKILIR.
GÜZEL AĞA CESUR İLE ERMENİ ÇETESİNİN HAİNLERİNİ KOLLUĞA TESLİM EDİP DÖNERKEN. SIHLAR YOLUNDA BASKINA UĞRARLAR...
GÜZEL AĞA ŞEHİT DÜŞER. CESUR AYAĞININ BİRİNİ KAYBEDER...
CESUR YUSUF... YILLAR SONRA BU OLAYI ANLATIRKEN BİLE O DEHŞETİ YAŞIYORDU SANKİ... AYAĞINI TESTERE İLE KESMİŞLER. GÜZEL AĞAYI KOYUN BOĞAZLAR GİBİ BOĞAZLAMIŞLAR....
CESUR YUSUF... 1975 YILINDA 100 YAŞINDA VEFAT ETMİŞTİR. MEZARI APARGİR DÜZCE KÖYÜ KABRİSTANINDADIR.
ŞEHİT GÜZEL AĞANIN NAAŞI İSE ; ARAPGİR TEKKE KABRİSTANINA NAKLEDİLMİŞ DAHA SONRALARI...
MEKÂNLARI, MAKAMLARI NUR OLSUN...
...
DEVAM EDECEK