18 Aralık 2008 Perşembe

İNSAN VE ÇEVRE SAĞLIĞI

KAYNAKTAN DERYAYA

LEBİDERYA

İnsan ve Çevre Sağlığı

İnsanın; hayatını devam ettirirken verimli olması için, sağlığının yerinde olması şarttır.

İnsan sağlığının çevre sağlığı ile doğru orantılı olduğu gerçeğini akıldan çıkarmamız mümkün değildir.
Yaşamaya elverişsiz olan çevrede canlıların barınması, her zaman tehlikeye işaret eder.
Çevreyi temiz bulundurmak, ya da bunun tersi kirlendirmek yine insanın yaptığı eylemlerden birisidir.
Kirli park, pis göl, berbat kıyı, çöplük orman vb. sözler duyarız, yahut söyleriz.

Kirleten, berbat hale getiren, pislendiren, çöp yığınına çeviren yine insanın kendisidir.
Yani; hem kirletiyoruz, hem de kirlilikten dolayı hayıflanıyoruz.

Hata; engel olunmazsa, kabahat meydana gelir. Kabahat önlenmezse; suç oluşur.

Hatalı olan davranış, eylem ve söylemlere engel olunduğu zaman, kabahat meydana gelmeyecek; kabahat olmayınca suç işlenmeyecektir.

Toplumun yapısını genel olarak düşünüp ele aldığımız ve analiz ettiğimiz zaman; hata, kabahat ve suç üçlüsünün birbiri ardına devam eden, birbirini izleyen olumsuzluklar olduğu net şekilde anlaşılacaktır.

Yere çöp atmak kabahattir. Atılan çöpü yerden alarak ait olduğu kap içine koymamak ise hatadır. Bu iki kavram birbiri ile neredeyse ikiz kardeş gibidir. Birbirini çok severler. Ama her ikisini de yapan yine insandır.

İnsanlığın genel tanımı için; şöyle bir cümle söyleyebiliriz.

"Bana ve değerlerime yapıldığında; huzurumun ve sağlığımın zarar göreceği her hangi bir davranışı, eylemi yada söylemi; hiç bir zaman, hiç bir yerde, hiç kimseye; yapmaya, söylemeye hakkım yoktur. Beni rahatsız edecek her hangi davranış, eylem ve söylemi; ben yaptığım zaman başkaları da benim bu hareketimden dolayı huzursuz olacaktır. O halde; kimseyi huzursuz etme hakkına sahip değilim. Huzurlu yaşamak için, huzursuzluk verecek davranışlardan uzak kalmalıyım."...

Bu noktadan hareket ettiğimizde ve bu hareket tarzımızı yaşamımızın parçası, olmazsa olmazı haline getirdiğimizde toplumda huzur ve güven tesis edilmiş olacaktır.

Bu çizgide olan kimsenin, çevreye zarar vermesi münkün değildir.
O halde; gelin topyekün biz kolay olanı seçelim. Bunu hayatımızın bir parçası haline getirelim.

İnsan olan; kimseye zarar veremeyeğine göre, zararlı davranışlar toplumda kendine zemin bulamayacaktır.

Çevremiz de, yüreğimiz de tertemiz olarak kalacaktır.

Çevremizi incelediğimizde; sağlığımızı tehdit eden bir çok durumla karşılaşırıız.

Hava kirliliği bunların en önemlisi ve ilk sırasında olan olumsuzluktur.
Hava kirliliğine neden olan durumları da yapanlar yine insandır. İnsan kendine ve başkasına zarar veremeyeceğine göre...

O zaman kim insana zara veriyor diyeceksiniz. İnsanlık tanımı içinde; o tanımlamaya dahil olmayan ama konuşan, yürüyen, gezen, araba süren, parası olan, ticaret yapan yani insanların bile onlarla konuştğu ama insanlık tanımı dışında kalan "Hilkat garibeleri" diyelim mi?

Böyle bir tanım ne kadar uygun olur bilemiyorum...

Yalnız;




İnsan kendisinee zarar vermemelidir...

Aldığımız nefes olan, hava kirli olunca; astım, bronşit, nefes darlığı, kalp yetmezliği, damar tıkanıklığı, kanser olma riski, gırtlak kanseri, gözlerin görüşlerinin zayıflaması, akıl melekelerinin verimli çalışmaması, işitme zorluklarının meydana gelmesi vb gibi hastalıklar "Kirli hava" nedeni ile oluşan hastalıklardır.

Kış aylarında kirlilik daha da artmaktadır. Bunun nedeni de katı yakıttır. Özellikle kömür temiz havayı olumsuz etkilemektedir.

Kıyı şeridinde ısınmada kömür kullanımı yasak olmasına rağmen, her nedendir bilinmez; kömür had safhada yakacak olarak tüketilmektedir.

Altanetif yakıt ve ısınma modellerini hayata geçirmek zor olmasa gerek.

Pencerelere güneş enerjisinin yansıtılması ve merkezi bir dönüşüm kazanı ile ev içine yapılacak olan özel tesisatlarla sıcak su dönüşümü sağlanarak temiz havayı hiç etkilemeden hatta su buharı havaya uçacağından dolayı havanın daha da temizlenmesini sağlayıcı bu modelin geliştirilmesi, hava kirliğinini önleyici en önemli faktör olarak devreye alınmalıdır....


Başlangıçta zor imiş görünse de; böyle bir modelin maliyet ve temzilk, kapladığı hacim açısından diğer ısınma araçlarından faydalı olacaktır.


Başta da sağlığımız açısından çok çok büyük faydası görülecektir.
Sağlığımızın olmazsa olmazlarından birisi de ormanlarımızdır.

Katı yakıt tüketimi ormanlarımızı da olumsuz etkilemektedir.

İnsan tanımını inceleyip irdeledikten sonra bu konunun çözüm yollarının değerlendirmeye alınması daha sağlıklı sonuçları getirecektir.

İNSAN KENDİNE KÖTÜLÜK YAPAMAZ DİYORUZ.
İNSAN; İNSANA DA, ÇEVREYE DE, CANLI CANSIZ VARLIKLARA DA ZARAR VEREMEZ.

O HALDE; İNSAN OLMANIN ŞARTLARINI HEPİMİZ ÜZERİMİZDE TAŞIYORUZ...

İNSAN TANIMINA İTİRAZ EDECEK KİMSENİN BULUNCAĞINI TAHMİN ETMİYORUM...

İNSAN TANIMI İÇİNDE YER ALDIĞIMIZA ŞÜPHEMİZ DE YOKTUR DİYOR İSEK;

GELİN EL BİRLİĞİ İLE ŞU HAVA KİRLİĞİ KONUSUNU ENİNE BOYUNA ELE ALIP, ÇÖZÜM BULALIM...

HEPİNİZE İNSANA YAKIŞIR BİR ŞEHİR KASABA VE KÖYDE HAYAT DİLİYORUM


CİĞERLERİNİZE VE YÜREKLERİNİZE; KİRLİ, SİSLİ, PUSLU HAVA DOLMASIN
GÖNÜLLERİNİZDE; DERT VE ÇİLEYE YER OLMASIN...

SAYGILAR SUNUYORUM